Dört
aydır evin kirasını verememişti. Evin sahibi onu mahkemeye verecekti.
Uzun süreden beri hasta olmasına rağmen yaşlı Teteri kadının evine
gidebilirdi. Daha önceki yüksüğe 1.5 Ruble veren kadın yeni getirdiği
saate baktı ve “1.5 Ruble” dedi. Raskonikov kabul etmek zorundaydı çünkü
kata çıkana kadar kimseyle karşılaşmamıştı. Yaşlı kadın, kız kardeşi
ile beraber kalıyordu evde. Çok zengin olmasına rağmen, kız kardeşi hiç
miras bırakmayacaktı. Kız kardeşini çoğu zaman döver, onun her işini
takip etmesi gerektiğini düşünürdü.
Raskolnikov 1.5 Rubleyi aldı ve dışarı çıkıp bir meyhaneye gitti.
Marmeladov yan masada oturuyor olmasına rağmen taşınıp sohbet etmekten
kendini almamıştı. Marmeladov eşini çok seviyordu ve üç çocuğunu da; ama
çok içyordu. O kadar ki ailenin geçimi için Sonya fahişelik yapmak
zorunda kalmıştı. “Ne kadar fedakar bir kız bu Sonya” diye düşünmekten
kendini almamıştı. Raskolnikov Marmeladov ‘un evine gittiklerinde eşi
haykırışla onları yumruklamaya başladı. Hep içiyordu ve evdeki 20
Rubleyi götürüp içkiye vermişti. Marmeladov Raskolnikov cebindeki 50
Kapik’i oraya bırakarak uzaklaştı. Eve geldi, yorgundu. Nastasya bir
mektup getirdi. Raskolnikov heyecanla okumaya başladı mektubu.
Annesinden gelmişti mektup. Annesi kız kardeşi Dunya’dan bahsediyordu.
Dunya, Luzhin adında çift memurluğu olan 45 yaşındaki biriyle
evlenecekti. Hem Luzhin onların eşyalarıyla beraber Petersbur’ga gelmesi
için yardım edecek, gelmelerini sağlayacaktı. Annesi, 60 mil ötedeki
tren yoluna gitmek için bir araba ayarladığını, trende ise 3 ncü sınıfta
güzel bir yolculuk yaptıktan sonra Petersburg’a gideceklerini ve onu
çok özlediğini yazıyordu.
Raskolnikov “Bu evlilik olmayacak” diye düşündü. Dışarı çıktı ve birkaç
saat dolaştıktan sonra yorgun düşüp bir yerde uyukladı. Kötü bir rüya
gördükten sonra uyandı. Eve gitti. Saat 7’ye yaklaşıyordu. Saat uygundu.
Aşağıdaki baltayı alacak kimseye gözükmeden yaşlı tefeci kadının evine
gitti. İçeri girerken onu kimse görmemişti. 2 nci katta boya yapan
adamlarda onu yukarı çıkarken görmemişlerdi.
Tefeci kadının evine girdi ve ona bir kültablası uzattı. Kadın
kültablasına bakarken baltayı kafasına indirmişti. Kadının ölü bedeni
yerde yatıyordu. İçeri daldı ve dolaptan sadece rehin verilmiş, birkaç
parça altını cebine aldı. Yaşlı kadının kız kardeşiyle içeride
karşılaştı. Kızın şaşkın bakışları altında baltayla onu da öldürdü.
Doğrusu bir kişinin toplumdaki binlerce kişinin refahı ve mutluluğu için
ölmesinin bir zararı yoktu. Üstelik bu tefeci kadın çok kötü biriydi.
Kapıda birkaç kişi kapıyı vuruyorlardı. Hiç evden çıkmayan tefeci
kadının, çıkacağı tutmuştu. Raskolnikov titriyor, dışarı çıkıp her şeyi
itiraf etmek istiyordu ama yapmadı. Dışardakilerden biri kapının
içeriden sürgülü olduğunu fark etti. Yaşlı kadına bir şey olduğunun
farkına vardılar. İki kişi Kapıcıyı çağırmak için aşağı indi. Bu kaçmak
için tam fırsattı, Raskolnikov kapıyı açtı, hızla merdivenlerden inmeye
başladı, aşağıdan gürültü gelmeye başlayınca Raskolnikov boyacıların
dairesinin kapısının arkasına saklandı ve kapıcı ile üç adam yukarı
çıkınca o da dışarı çıkıp değişik bir yoldan eve gitti. Baltayı aldığı
yere bıraktı. Çok korkmuştu ve titriyordu. Aldığı mücevherleri ve
kıymetli takıları dışarıda bir yerde saklamayı ihmal etmedi.
“2 gün geçti hala uyanmadı” diye düşünüyordu Üniversite arkadaşı
Razumikin. Doktor Zozimov hastalığı atıp kendisine geleceğini
söylüyordu. Ama Raskolnikov uyanınca arkadaşını ve doktoru isteksiz bir
vaziyette evden kovdu ve dışarı gidip bir bara oturdu. Eski gazeteleri
okurken yanına gelen bir polis memuru melenkolik ve deli bir ruh haliyle
cinayetten bahsedip, üstü kapalı her şeyi anlattı. Korktuğunu,
endişelendiğini hiç hissettirmedi.
Ertesi gün eve geldiğinde annesi ve kız kardeşi Dünya’ nın kendisini
beklediklerini gördü. Çocuğun halini gören anne şaşkınlıkla titriyordu.
Onu ertesi gün bay Luzbinin geleceği görüşmeye çağırırken korkmuştu.
Ertesi gün bay Luzbin onları ziyaret etttiğinde, Raskolnikov haklı
çıkmanın gururu ile gülüyordu. Bay Luzbin kız kardeşi çok aşağılamış,
onların fakir bir aile olduğunu değerlendirerek fazla istekte bulununca
evden kovulmuştu. Hemen ardından Raskolnikov “elveda” diyerek evden
ayrıldı. İnanamıyordum. Annesi oğlunun bu tavırla doğrusu ağlamaktan
başka yapacak bir şeyleri yoktu. Raskolnikov melenkolik halde evi
terkederken her nasılsa arkadaşı Ramuskin’e onları emanet etmeyi de
ihmal etmemişti.
Bay Marmeledov’un cenazesi için evine gittiğinde Sonya’da oradaydı
Sonya’ya karşı inanılmaz bir his içindeydi. Ailesi için Sonya’nın
yaptığı fedekarlık onun gözlerini büyülemişti. Birkaç gün boyunca
Sonya’yı düşündü ve fırsat buldukça onunla konuşmaya çalışarak geçirdi
vaktini.
Polis memuru porifiri Raskolnikov’un (Mihailovis adında genç biri
cinayeti işlediğini itiraf etmiş olmasına rağmen) cinayet işlediğini
biliyor ve onun psikolojik durumunu bildiği için, itiraf etmesi için onu
sıkıştırıyor ama tutuklamayacağını söylüyordu. Cinayeti işlediğini
Sonya’ya itiraf etmişti. Sonya’da Raskolnikov’a “gidip teslim olmasını,
yere kapanıp Allah’tan ve insanlardan özür dilemesini” istiyordu.
Sonuç olarak Raskolnikov vicdanının verdiği acıya dayanamayıp suçunu
polise itiraf etti. 1.5 yıldır Sibirya’daydı Raskolnikov. Petersburg’ a,
Razumukin ve kardeşi Dunya evlenmişlerdi. Mahkeme Raskolnikov’un iyi
hali, parayı kullanmadığı, daha önceki yaşamında verimli bir üniversite
öğrenimi yaptığı, fedakar kişiliği ve kendi kendine teslim olmasından
dolayı, çok az bir cezayla 8 yıl kürek mahkumiyetine çarptırıldı.
Raskolnikov’u Sonya her gün ziyaret ediyordu. Sibirya da ailesi ile
sürekli mektuplaşan Sonya, Ramuzkin ve Dunya’nın tek haber kaynağıydı.
Raskolnikov,Sonya’nın sevgisi ile hayata bağlandı ve geleceğin
planlarını beraber hayal etmeye başladılar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder