27 Mart 2014 Perşembe

nasreddin hoca fıkraları


 
 

Enini Boyuna Uyduracaktı

Nasreddin Hoca fıkraları Nasreddin Hoca'nın memleketi olan Akşehir'e gelen bir İranlı, sürekli palavra atarmış. Bir gün:
- "Bizim Isfahan'da Şahın iki yüz odalı, beş bin arşın boyunda sarayları var." diye söze başlamış, attıkça atmış.
Dinleyenlerden biri de karşılık vermek istemiş.
- "Bizim başkentimiz Bursa'da daha da büyük saraylar var. Hele bir de kaplıca yapıldı ki, görmelisin boyu beş bin arşın..."
Tam o sırada başka bir İranlı içeri girip ;
- "Bursa'dan gelirem..." diye söze başlayınca :
- "Eni de elli arşın" deyivermiş.
- "Nasıl olur" diye karşı çıkmış İranlı, "eni boyuna uymadı."
Konuşmaları dinlemekte olan Nasreddin Hoca :
- "Şu adam Bursa'dan gelmiş olmasaydı, bu adam kaplıcanın enini boyuna bir güzel uyduracaktı" demiş.

nasreddin hoca fıkraları

Hoca ikindi ezanını okumaya başlamış. O sırada bazı komşuları evlerinin önlerinde birbirleriyle konuşuyorlar, sanki ezan sesini duymuyor gibi davranıyorlarmış. Aslında O komşular camiye de pek sık gelmiyorlarmış. Hoca sesini biraz daha yükseltmiş, amma bakmış ki fark eden bir şey yok. O tarafa doğru koşmaya ve koşarken de ezanı okumaya devam etmiş.

O komşulardan birkaç kişi Hoca'ya bir şey olduğunu düşünerek yanına koşuşup sormuşlar :
- “Ne oldu Hoca Efendi, niçin koşarak ezan okuyorsun.?”

- “Sesimin nerelere kadar gittiğini merak ettim de; arkasından koşuyorum” demiş.

20 Mart 2014 Perşembe

nasreddin hoca fıkraları

Eşeğini kaybeden Hoca:
Eşeğimi bulana hediye edeceğim demiş.
Köylüler aman Hoca zaten bulana hediye edeceksin sana ne faydası olacak ki diye sormuşlar.
Hoca:
Siz kaybettiği bir şeyi bulmanın zevkini biliyor musunuz? Bilseniz böyle sormazdınız demiş.

ilginç bilgiler

Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar.

nasreddin hoca fıkralarından seçmeler

Nasreddin Hoca pazara giderken mahalleden şakacı biri yanına gelip :
-Efendim akşam uyurken fare ağzıma kaçtı.
Bunun çaresi nedir?
-Çaresi kolay demiş Nasreddin Hoca, acıkmış bir kediyi ağzınıza sokup yutun!

ilginç bilgiler

Değerli taşların çoğu birkaç elementten oluşur,sadece pırlanta tamamen karbondan oluşur.

ilginç bilgiler

İnsan yılda en az 1460 rüya görür Az bilinen, birbirinden ilginç bilgiler

ilginç bilgiler

Parmak izi gibi herkesin dil izi de farklıdır.

ilginç bilgiler

İnsan uzun süre bir böbrek ve bir akciğerle, midesiz, dalaksız yaşayabilir, ama karaciğersiz bir dakika bile yaşayamaz.

faust

Nasreddin Hoca Fıkralarından seçmeler



Adamın birisi Hocaya sormuş:
Hocam her sabah insanlar hep bir yere gitmezler de sağa sola dağılırlar?

Hoca:
Hep bir yere gitselerdi Dünya'nın dengesi bozulurdu.demiş.

suç ve ceza

Dört aydır evin kirasını verememişti. Evin sahibi onu mahkemeye verecekti. Uzun süreden beri hasta olmasına rağmen yaşlı Teteri kadının evine gidebilirdi. Daha önceki yüksüğe 1.5 Ruble veren kadın yeni getirdiği saate baktı ve “1.5 Ruble” dedi. Raskonikov kabul etmek zorundaydı çünkü kata çıkana kadar kimseyle karşılaşmamıştı. Yaşlı kadın, kız kardeşi ile beraber kalıyordu evde. Çok zengin olmasına rağmen, kız kardeşi hiç miras bırakmayacaktı. Kız kardeşini çoğu zaman döver, onun her işini takip etmesi gerektiğini düşünürdü.

Raskolnikov 1.5 Rubleyi aldı ve dışarı çıkıp bir meyhaneye gitti. Marmeladov yan masada oturuyor olmasına rağmen taşınıp sohbet etmekten kendini almamıştı. Marmeladov eşini çok seviyordu ve üç çocuğunu da; ama çok içyordu. O kadar ki ailenin geçimi için Sonya fahişelik yapmak zorunda kalmıştı. “Ne kadar fedakar bir kız bu Sonya” diye düşünmekten kendini almamıştı. Raskolnikov Marmeladov ‘un evine gittiklerinde eşi haykırışla onları yumruklamaya başladı. Hep içiyordu ve evdeki 20 Rubleyi götürüp içkiye vermişti. Marmeladov Raskolnikov cebindeki 50 Kapik’i oraya bırakarak uzaklaştı. Eve geldi, yorgundu. Nastasya bir mektup getirdi. Raskolnikov heyecanla okumaya başladı mektubu. Annesinden gelmişti mektup. Annesi kız kardeşi Dunya’dan bahsediyordu. Dunya, Luzhin adında çift memurluğu olan 45 yaşındaki biriyle evlenecekti. Hem Luzhin onların eşyalarıyla beraber Petersbur’ga gelmesi için yardım edecek, gelmelerini sağlayacaktı. Annesi, 60 mil ötedeki tren yoluna gitmek için bir araba ayarladığını, trende ise 3 ncü sınıfta güzel bir yolculuk yaptıktan sonra Petersburg’a gideceklerini ve onu çok özlediğini yazıyordu.

Raskolnikov “Bu evlilik olmayacak” diye düşündü. Dışarı çıktı ve birkaç saat dolaştıktan sonra yorgun düşüp bir yerde uyukladı. Kötü bir rüya gördükten sonra uyandı. Eve gitti. Saat 7’ye yaklaşıyordu. Saat uygundu. Aşağıdaki baltayı alacak kimseye gözükmeden yaşlı tefeci kadının evine gitti. İçeri girerken onu kimse görmemişti. 2 nci katta boya yapan adamlarda onu yukarı çıkarken görmemişlerdi.

Tefeci kadının evine girdi ve ona bir kültablası uzattı. Kadın kültablasına bakarken baltayı kafasına indirmişti. Kadının ölü bedeni yerde yatıyordu. İçeri daldı ve dolaptan sadece rehin verilmiş, birkaç parça altını cebine aldı. Yaşlı kadının kız kardeşiyle içeride karşılaştı. Kızın şaşkın bakışları altında baltayla onu da öldürdü. Doğrusu bir kişinin toplumdaki binlerce kişinin refahı ve mutluluğu için ölmesinin bir zararı yoktu. Üstelik bu tefeci kadın çok kötü biriydi. Kapıda birkaç kişi kapıyı vuruyorlardı. Hiç evden çıkmayan tefeci kadının, çıkacağı tutmuştu. Raskolnikov titriyor, dışarı çıkıp her şeyi itiraf etmek istiyordu ama yapmadı. Dışardakilerden biri kapının içeriden sürgülü olduğunu fark etti. Yaşlı kadına bir şey olduğunun farkına vardılar. İki kişi Kapıcıyı çağırmak için aşağı indi. Bu kaçmak için tam fırsattı, Raskolnikov kapıyı açtı, hızla merdivenlerden inmeye başladı, aşağıdan gürültü gelmeye başlayınca Raskolnikov boyacıların dairesinin kapısının arkasına saklandı ve kapıcı ile üç adam yukarı çıkınca o da dışarı çıkıp değişik bir yoldan eve gitti. Baltayı aldığı yere bıraktı. Çok korkmuştu ve titriyordu. Aldığı mücevherleri ve kıymetli takıları dışarıda bir yerde saklamayı ihmal etmedi.

“2 gün geçti hala uyanmadı” diye düşünüyordu Üniversite arkadaşı Razumikin. Doktor Zozimov hastalığı atıp kendisine geleceğini söylüyordu. Ama Raskolnikov uyanınca arkadaşını ve doktoru isteksiz bir vaziyette evden kovdu ve dışarı gidip bir bara oturdu. Eski gazeteleri okurken yanına gelen bir polis memuru melenkolik ve deli bir ruh haliyle cinayetten bahsedip, üstü kapalı her şeyi anlattı. Korktuğunu, endişelendiğini hiç hissettirmedi.

Ertesi gün eve geldiğinde annesi ve kız kardeşi Dünya’ nın kendisini beklediklerini gördü. Çocuğun halini gören anne şaşkınlıkla titriyordu. Onu ertesi gün bay Luzbinin geleceği görüşmeye çağırırken korkmuştu. Ertesi gün bay Luzbin onları ziyaret etttiğinde, Raskolnikov haklı çıkmanın gururu ile gülüyordu. Bay Luzbin kız kardeşi çok aşağılamış, onların fakir bir aile olduğunu değerlendirerek fazla istekte bulununca evden kovulmuştu. Hemen ardından Raskolnikov “elveda” diyerek evden ayrıldı. İnanamıyordum. Annesi oğlunun bu tavırla doğrusu ağlamaktan başka yapacak bir şeyleri yoktu. Raskolnikov melenkolik halde evi terkederken her nasılsa arkadaşı Ramuskin’e onları emanet etmeyi de ihmal etmemişti.

Bay Marmeledov’un cenazesi için evine gittiğinde Sonya’da oradaydı Sonya’ya karşı inanılmaz bir his içindeydi. Ailesi için Sonya’nın yaptığı fedekarlık onun gözlerini büyülemişti. Birkaç gün boyunca Sonya’yı düşündü ve fırsat buldukça onunla konuşmaya çalışarak geçirdi vaktini.

Polis memuru porifiri Raskolnikov’un (Mihailovis adında genç biri cinayeti işlediğini itiraf etmiş olmasına rağmen) cinayet işlediğini biliyor ve onun psikolojik durumunu bildiği için, itiraf etmesi için onu sıkıştırıyor ama tutuklamayacağını söylüyordu. Cinayeti işlediğini Sonya’ya itiraf etmişti. Sonya’da Raskolnikov’a “gidip teslim olmasını, yere kapanıp Allah’tan ve insanlardan özür dilemesini” istiyordu.

Sonuç olarak Raskolnikov vicdanının verdiği acıya dayanamayıp suçunu polise itiraf etti. 1.5 yıldır Sibirya’daydı Raskolnikov. Petersburg’ a, Razumukin ve kardeşi Dunya evlenmişlerdi. Mahkeme Raskolnikov’un iyi hali, parayı kullanmadığı, daha önceki yaşamında verimli bir üniversite öğrenimi yaptığı, fedakar kişiliği ve kendi kendine teslim olmasından dolayı, çok az bir cezayla 8 yıl kürek mahkumiyetine çarptırıldı. Raskolnikov’u Sonya her gün ziyaret ediyordu. Sibirya da ailesi ile sürekli mektuplaşan Sonya, Ramuzkin ve Dunya’nın tek haber kaynağıydı. Raskolnikov,Sonya’nın sevgisi ile hayata bağlandı ve geleceğin planlarını beraber hayal etmeye başladılar.
 

mavi ve siyah

Ahmet Cemil,babasının ölümünden sonra,binbir güçlükle okulu bitirir ve kız kardeşini ve annesini beslemek için çalışmak zorunda kalır.Bunun için elinden fazla birşey de gelmemektedir.Çünkü yabancı dil bilmekten başka bildiği birşey yoktur.Ona kalsa,bütün çalışmalarını şiir üzerinde toplamayı;edebiyatımıza bir başka yön vermeyi ister. Ancak hayat mücadelesi onu çok genç yaşta karşılar.
Ali Şekip ,Hüseyin Nazmi gibi arkadaşlarıyla başlıca tartışma konusu budur zaten. Raci gibi kendisini kıskanan,arkasından dedikodular yaratan birine rağmen şiirde birşeyler yapacağına inanır . Bir yandan , Ahmet Cemil ,bu sarı , uzun saçlı, mavi gözlü ,kalem parmaklı genç, Hüseyin Nazmi’nin kızkardeşi Lamia’yı sever.Tek kaygısı onunla evlenmek,ona layık bir yuva kurabilmektir.Fakat bu mümkün olabilir mi? Olabilecek mi? Hep bunu hayal eder.
            Okulu bitirdikten sonra ,zavallı genç çok sıkıntılı günler geçirir.Evlerine gittiğin öğrencilerin şımarıklıklarına katlanmak zorunda kalır.Ekmeğini kazanır ama, neler pahasına! Böylelerinden para kabul etmeğe mecbur kalmak ona pek ağır gelir . Başka çare de yoktur. Pek dayanamaz hale gelince , bu sefer kitapçılara polis romanları tercüme etmeye kalkar. O çağlarda pek sayılı olan bu kitapçılar  da onun derisini yüzerler.Geceler boyu göz nuru dökerek yaptığı anlamsız tercümelere hiç denecek kadar az para verirler. Ne öyle eserleri tercüme etmek ister , ne de parasını üzüle üzüle almaya razı olur.
            Ahmet Cemil, günün birinde “Mirat-I Şuun” adlı gazetede çalışmaya başlar. Hayatı az çok düzene girer. Hatta ,gazete sahibinin oğlu Vehbi Efendi, Ahmet Cemil’in kız kardeşi İkbal’le evlenir. O zaman Süleymaniye’de eski bir evde oturan Ahmet Cemil, kız kardeşini mutlu görmek hevesiyle güzel bir düğün yapar. Ama bu evlilik, o zamanın  evlenme şartları yüzünden başarılı olmaz. Evlenenler daha önce birbirlerini tanımadıkları için bağdaşamazlar. Vehbi Efendi çok kaba, durmadan içen , küstah bir kimsedir. Öyle alçak bir heriftir ki, karısı hamile olduğu sıralarda beslemelerini okşayarak onlarla gönül eğlendirir. Ahmet Cemil bu adiliklere dayanamaz .Gülle dokunmaya kıyamadığı biricik kız kardeşinin hırpalanmasına, hatta dövülmesine razı olmaz. Bir gece, Vehbi, İkbal’I öyle hırpalar, durumunu düşünmeden öyle bir tekme atar  ki zavallı kadın çocuğunu düşürür. Ahmet Cemil, çıldırmış bir halde, arkadaşı Ali Şekip’in dükkanına kendini atar. Ali Şekip’e anasınden aldığı küpeleri, yüzükleri emniyet sandığına rehin etmekte kendisine yardım için gitmiştir. Kız kardeşini ölümden kurtarmak gerekmektedir.Hiçbir önlem zavallı İkbal’i ölümün pençesinden kurtaramaz.
            Hüseyin Nazmi, uzakça bir görevle dış işlerine tayin edilmiştir. Memmundur. Ahmet Cemil, bir gün onu ziyarete gider. Bir aya kadar memleketten ayrılacak olan Hüseyin Nazmi, sevineceğini sanarak Ahmet Cemil’e başka bir haber daha verir. Lamia’yı evlendiriyorlardır.O zaman  Ahmet Cemil Lamia’ya ait tek tük hatıra kırıntılarını bir daha yaşar. Bunlar, Lamia’nın çocukluğu ile ilgilidir. Zihninde, kızı, ailesinin ısrarıyla evlenmeyi kabul etmiştir diye tasarlar.Bir an sevgisini itiraf etmeyi düşünür.Ama yoksulluğu, işşizliği aklına gelince bir yuva kuramayacağını kabullenir. Bundan da vazgeçer.
            Önce kardeşi, sonra Lamia… Geriye ne kalmıştır?Eseri mi?Genç adam,bütün ömrürünü koyduğu şiirlerini bir an bile duraklamadan ocağa atıp yakar. Yaşamı gözlerinde yaşlar,ağzında acı bir lezzetle seyreder.  O esrin bir anlamı kalmamıştır artık.
            Madem ki Hüseyin Nazmi gidiyor, o da gidecektir. Bir gün Taksim bahçesinde oturuken ileriye ait tasarlarını, tasarladıklarını hatırlar. Şimdi o da Anadolu’da bir görev alıp gidecektir işte. Kendisine kırgınlıktan başka birşey sağlamayan  bu İstanbul’dan kaçacaktır. Kararını yerine getirir. Dertli anasını alarak bir vapura biner. Gece karanlığında, son defa İstanbulu, Cihangiri seyreder. Deniz karanlık, gece karanlıktır. Vaktiyle Tepe başında, gece, gözlerine bir elmas yağmuru gibi görünen ışıklar sanki sönmüştü. Şimdi her taraf simsiyahtı. Oda,güneşten, hayatın biçareliğiyle alay eden ışıktan kaçarak,sonsuz bir yoklukta mutlu ve rahat, yuvarlanıp gidecektir.
 

Nasreddin Hoca Fıkralarından seçmeler


Bir gün, cimrinin ve boşboğazın biri Nasreddin Hoca'ya:
- "Hoca Efendi, parayı sende mi seviyorsun?" diye tepeden inme bir soru sorar.
Hoca, bu tip adamları yakinen tanır. Ele talkın verip kendileri salkım yutan cinstendir bunlar.
Hoca hemen cevabı yapıştırır:
- Para, insanı cimri ve vicdansız adamlara muhtaç olmaktan kurtarır.
Onun için sevsem de ayıp sayılmaz.

Nasreddin Hoca Fıkralarından seçmeler

Nasreddin Hoca Konya'ya giderken yolda bir köylüsü ile karşılaşırlar. Bir süre birlikte yol alırlar. Köylü o güne kadar hiç minare görmemiştir. Konya'ya yaklaşırken, minareleri görür ve nasıl yapıldıklarına bir türlü akıl erdiremez.
Hocaya sorar:
-Hocaefendi şu sivri sivri şeyleri nasıl yaparlar?
     Hoca gülerek cevap verir:
-Bunu bilmeyecek ne var? Kuyuları içini dışına çevirirler. olur, biter.

14 Mart 2014 Cuma

tom sawyer

19. yüzyıl dönemlerini ve o dönemde Amerika’da büyümüş olan iki arkadaşın macerasını ve başından geçenleri anlatan keyifli ve eğlenceli bir eserdir. Tom çok fazla yaramazlık yapan ve kimsenin kolaylıkla zapt edemediği bir çocuk olarak bilinmektedir. Irmak kenarında Ptersburg kasabasında Polly Teyzesinin yanında yaşamaktadır ve teyzesinin kendisini çok sevdiğini bilmektedir. Teyzesi kendisini kamçıyla dövse de azarlasa da kendisine olan sevgisini bilmektedir ve ona inanmaktadır. Tom’un Sid isminde bir de üvey kardeşi bulunmaktadır ve birbirlerini pek sevmemektedirler. Zaman zaman teyzesinden kardeşi yüzünden dayak yemektedir. Teyzesinin Mary isminde bir de kızı bulunmaktadır ve Tom’la iyi anlaşmaktadırlar. Mary her konuda Tom’a karşı iyi davranmaktadır ve yardımcı olmaktadır. Tom bir kızı sevmektedir ancak zamanla bu kızı unutarak komşularının kızına âşık olmaya ve ondan hoşlanmaya başlamıştır.
Macera bundan sonra başlamaktadır ve okula bir gün geç kalmasıyla birlikte öğretmen tarafından dayak yemektedir. Daha sonraları ise kızla olan samimiyetini ilerletmektedir ve kızın dikkatini çekecek davranışlar yaparak onun beğenisini kazanmaya çalışır. Bu arada Tom kıza evlenme teklifinde bulunur ve kız da bu teklifi kabul ettikten sonra geçmişini anlatınca araları açılmaktadır. Bu arada Huck mahallenin serserisidir ve pek kimse tarafından sevilmemektedir. Huck’la arkadaşlıklarını sürdüren Tom, mezarlıkta vakit geçirmeye başlarlar ve orada iki haydudun bir mezarı kazarak açtıklarını ve cesedi soyduklarını görürler. Hatta Huck ve Tom bu iki haydudun arasında tartışma çıktığını ve sonunda doktoru öldürdüklerini ve birinin diğer arkadaşına baskı yaparak suçu üstlenmesini istediğini görürler. Ancak evlerine dönen gençler olayın etkisinden uzun bir zaman kurtulamaz ve uykusunda sürekli bu durumu hayal ederek sayıklamaktadır. Teyzesinin vermiş olduğu ilaçlar da fayda etmemektedir.
Bundan sonra artık Tom için okul vakit geçirilecek bir yer olmaktan çıkmıştır ve daima okuldan kaçarak Huck’la beraber korsancılık oynamak istemektedir. Küçücük bir adada kamp kurarak yaşamaya başlarlar ve evlerine dönmedikleri için aileleri ve mahalle halkı tarafından merak edilmektedir. Çocukların ırmağa düşüp öldüklerini sanan aileleri artık endişelenmektedir. Evlerine yakın bir yere gelip ailelerini izlemektedir ancak kendilerini göstermemektedir. Bir gün kapısının önüne geldiğinde teyzesinin kendisi için gözyaşı döktüğünü görür ve bu duruma çok üzülmektedir. Kendisini sevdiğini daha iyi bir anlamıştır. Yaşadıkları adadan da sıkılan bu gençler evlerine dönmeyi istemektedir. Ancak bunun için de kendilerine cenaze töreni yapılmasını ve ondan sonra dönmeyi kafaya koyarlar. Bir pazar günü kilisenin çanının çalışmasıyla kasaba halkı bu durumdan dolayı duydukları üzüntüyle toplanmıştır ve kendilerine yas ilan ettikleri bir anda üç çocuk da ortaya çıkar ve herkes bu duruma çok sevinir.
Gördükleri cenaze olayında şahitlik yaparak durumu açık açık anlatan çocuklar bir zaman sonra define aramaya karar verirler ve suçlu tarafından intikam alınacağına dair bir yazı ellerine geçer ve bu durumda korkulu bir süreç onlar için yeniden başlamıştır. Açlık, susuzluk ve korkulu bir maceradan sonra yeniden ortaya çıkarlar ve aileleri tarafından mutlulukla karşılanır. Huck ve Tom birbirlerine daha farklı ve yeni maceraların peşinde koşmak için kendilerine söz verirler ve hikâyede burada biter.

güney amerika

Güney Amerika, Amerika'nın güney yarısını oluşturan bir kıta. Büyük Okyanus'un doğusunda, Atlas Okyanusu'nun batısında, Kuzey Amerika'nın güneyinde ve Antarktika'nın kuzeyinde bulunur. Fakat Yeni dünya Avrupalı'larca bilinmiyordu. Güney 17.840.000 km kare lik bir alana sahiptir. Yaklaşık olarak Dünya yüzeyinin %3,5'idir. 2005 yılına göre nüfusu tahminen 371.000.000 dan daha fazla idi. Güney Amerika alan sıralamasında dördüncü (Asya, Afrika ve Kuzey Amerika'dan sonra) ve nüfusta beşincidir.
Güney Amerika, dünyanın en yüksek şelalerine, Angel Şelalesi, Venezuella; en geniş nehrine (hacim), Amazon Nehri; en uzun sıra dağlarına, And Dağları; (en yüksek dağı 6,962 m Aconcagua); yeyüzünün en kuru çölüne, Atakama Çölü; en geniş yağmur ormanlarına, Amazon yağmur ormanları; en yüksek başkentine, La Paz, Bolivya; en yüksek ticari ve turistik değere sahip gölüne, Titikaka Gölü; ve Antarktika'daki araştırma istasyonları dışındaki dünyanın en güneyindeki yerleşim birimine, Şili'deki Puerto Toro sahip olmasıyla coğrafi anlamda çeşitli özgüllükleri bünyesinde barındırmaktadır. Güney Amerika'nın uzaydan görünümü (NASA)
Ülke Yüzölçümü (km²) Nüfus
(2002)
Nüfus yoğunluğu
(km² başına)
Arjantin 2,766,890 37,812,817 14
Bolivya 1,098,580 8,445,134 7.7
Brezilya 8,511,965 176,029,560 21
Şili 756,950 16,800,000 20
Kolombiya 1,138,910 41,008,227 36
Ekvador 283,560 13,447,494 47
Fransız Guyanası 91,000 182,333 2.0
Guyana 214,970 698,209 3.2
Paraguay 406,750 5,884,491 14
Peru 1,285,220 27,949,639 22
Surinam 163,270 436,494 2.7
Uruguay 176,220 3,386,575 19
Venezuela 912,050 24,287,670 27
Toplam 17,806,335 235,006
1 Bu ülkelerin hem Güney hem de Kuzey Amerika'da sınırları var.
(Tabloya daimi nüfusu olmayan Güney Georgia ve Güney Sandwich Adaları dahil edilmemiştir; sadece geçici ziyaretçiler ve araştırma istasyonları bulunmaktadır.
Güney Amerika, Amerika'nın güney yarısını oluşturan bir kıta. Büyük Okyanus'un doğusunda, Atlas Okyanusu'nun batısında, Kuzey Amerika'nın

avrupa kıtası

Öteden beri büyük krallık ve imparatorluklara beşiklik yapmış bu yarımada, endüstri devriminden sonra da gelişmişliğini korumuş ve diğer tüm kıtalara göre endüstrileşmesini kısa sürede tamamlamıştır.
Avrupa'nın önemi, konumu, yüz ölçümü, doğal kaynakları, nüfusu ve fiziki özelliklerinden değil sahip olduğu insan kaynağı ve onun niteliklerinden ileri gelmektedir. İyi eğitilmiş insanlardan oluşan nüfus, bilim ve teknolojide göstermiş olduğu ilerlemeler sayesinde ekonomik yönden de gelişmiş ve yüksek bir hayat standardına ulaşmıştır. Doğal kaynakları görece az olan Avrupa, bu gelişmesini tamamen eğitimli insan kaynağına ve sömürgecilik sisteminin kazanımlarına borçludur. Günümüzde dünyanın en büyük güç odağı olan ABD'nin halkı da büyük oranda Avrupa kökenlidir. Ayrıca bilimsel ve teknolojik gelişmelerin kilometre taşları olan önemli buluşların çoğu da Avrupalılar tarafından gerçekleştirilmiştir.[kaynak belirtilmeli] Avrupa ülkelerinin her yönden birleşmesini amaçlayan ve bu yolda önemli aşamalar gerçekleştiren Avrupa Birliği, Avrupa'nın yeryüzündeki gücünü ve önemini daha da artırmaktadır.
Avrupa'nın 10.yy. başlarında varsayılan 'kültürel' bölgeleri.
Avrupa Bayrağı, Avrupa Birliği Tarafından da kullanılıyor
1990 yılına kadar (Soğuk Savaş'ın bitimi) Avrupa'da birbirinden farklı siyasal ve ekonomik sistemler ve bunların temsilcilerinden oluşan bloklar mevcuttu. Bunlardan biri, şimdi de mevcut olan çok partili demokratik sistemi ve serbest piyasa ekonomisini uygulayan Batı Bloku, diğeri ise tek partili sosyalist siyasal sistemle
ekonomiyi uygulayan Doğu Bloku'ydu. Ancak Doğu Bloku'nun lideri olan SSCB'nin ekonomik ve siyasal sisteminin iflas etmesiyle doğu bloğu da çökmüştür. Eski Doğu Bloku ülkeleri, ekonomik ve siyasal sistem olarak Batı Bloku'na yakınlaşma yolunda önemli adımlar atmışlardır. Çok partili demokratik sisteme ve serbest pazar ekonomisine geçiş yapmanın sancıları büyük oranda atlatılmıştır. Avrupa Birliği'ne yapılan başvurular olumlu karşılanmış ve başvuran ülkeler ile AB arasında uyum çalışmaları sürdürülmektedir. Doğu Bloku'nun askeri örgütü olan Varşova Paktı da dağıtılmış ve eski Doğu Bloku ülkeleri, Batı Avrupa'nın askeri örgütü olan NATO'ya girmek için başvuruda bulunmuşlar, bu konuda önemli gelişmeler sağlamışlardır. Böylece Avrupa'da 1990 öncesinin askeri, ekonomik ve siyasi kutuplaşması önemli ölçüde ortadan kalkmıştır.

Coğrafyası

Avrupa geleneksel olarak Dünya'daki 7 kıtadan biri olarak düşünülmekle birlikte aslında Asya ile coğrafi açıdan bağlantılı bir kıtadır ve bazan Avrasya adı altında anılır. Avrupa'nın geleneksel tanımına göre Ural Dağları Avrupa'nın doğudaki sınırını oluştururlar. Güneydoğu'daki sınırını Ural Nehri oluşturur. Sınır Hazar denizi, Kafkas Dağlarının zirveleri boyunca devam eder, Karadeniz, İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı'yla belirlenir. Akdeniz Avrupa'nın güney sınırını, Kuzey Buz denizi kuzey sınırını, Atlas Okyanusu ise kuzey ve batı sınırını belirler. İzlanda Avrupa'dan çok Kuzey Amerika'ya yakın olmakla birlikte Avrupa'nın bir parçası olarak sayılmaktadır. Avrupa yarımadası güneyde Afrika kıtasına oldukça yaklaşır (Cebelitarık Boğazı 14 km). Güneydoğuda ise Asya ile hemen hemen bitişir (İstanbul Boğazı 0,7 km., Çanakkale Boğazı 1,3 km.).
Avrupa'nın yüzölçümü 10.523.000 km2 dir. Bu ise yeryüzünün %2'i, karaların % 7'si Avrasya'nın 1/5'i demektir. Avrupa, yaklaşık olarak harita üzerinde 35 ile 70 kuzey paralel daireleri ile 10 ile 60 doğu meridyenlerinin çerçevelediği bir üçgene benzer. Yarımadada 0-4 saat dilimleri yer alır.
Avrupa'nın uç noktaları ise; kuzeyde Kuzey burnu (71° 10' kuzey enlemi), güneyde Mora'nın Matapan burnu (36° 23' kuzey enlemi), Batıda Rocca (Portekiz) burnu (9° 29' batı boylamı), doğuda Ural dağları (60° doğu boylama)'dır. Rocca burnu ile Ural Dağları arasındaki uzunluk 5500 km, Kuzey burnu ile Matapan burnu arasındaki genişlik 3800 km'dir.
Avrupa ülkeleri kültürleri, coğrafi konumları, yani bulundukları yer, ekonomik, sosyal gelişmişlik gibi kriterler göz önünde bulundurularak; Batı Avrupa ülkeleri, Kuzey Avrupa Ülkeleri (İskandinavya ve Baltık ülkeleri), Akdeniz ülkeleri, Orta Avrupa ülkeleri, Doğu Avrupa ülkeleri ve Balkan Ülkeleri gibi guruplara ayrılmaktadır.
Avrupa'nın genel coğrafî özellikleri şöyledir:
  • Avrupa bir devrimler yarımadasıdır. Özellikle demokrasi, endüstriyel ve bilimsel açıdan dünyayı etkileyen devrimleri gerçekleştirmiştir.
  • Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu bir yarımadadır. Hayat seviyesi yüksektir. Nüfus artışı çok azdır. Hatta bazı ülkelerde nüfus azalması vardır.
  • Avrupa, dünyada ihracat ve ithalatta önde gelen yarımadadır. Dünyada üretilen endüstri ürünlerinin üçte biri bu kıtaya aittir.
  • Endüstrileşmiş ülkelerin toplandığı bir kıtadır. Birleşik Krallık (İngiltere), Fransa, İtalya ve Almanya endüstrileşme açısından çok ileri durumdadır.
  • Çeşitli uluslara mensup insanların yaşadığı Avrupa'da 50 civarında devlet vardır. Komşu ülkeler arasında dil, ekonomik ve kültürel açıdan önemli farklar bulunur.

Avrupa'ya ait ölçümler

  • Yüzölçümleri: 10.600.000
  • Nüfusu: 636.360.000 kişi
  • Nüfus yoğunluğu: 61 kişi/km²

Ekonomisi

Avrupa ülkeleri ve kuruluşlar
Ana madde: Avrupa ekonomisi
Avrupa ekonomisi, 50 farklı devlet içinde 710 milyondan fazla kişiyi kapsar. Benzer diğer kıtalar, Avrupa devletlerinin farklı zenginlikleri, en fakirlerinin diğer kıtalardaki en fakir devletlerin yaşam standartlarından ve GSYİH koşullarından çok üstünde olmasına rağmen. Zenginlikler farkı en kabaca Avrupa boyunca batı-doğu bölümünde görülebilir. Batı Avrupa ülkelerinin hepsi yüksek GSYİH ve yaşam standartlarına sahipken Avrupa ekonomilerinin pek çoğu hala eski Yugoslavya ve çöken Sovyetler Birliği'inden hasıl olmaktadır. Buradaki Avrupa sözcüğü Avrupa ekonomisi sınırlarını Asya'da Kıbrıs sınırı olarak içerir.
Kıta olarak Avrupa dünyada en büyük ekonomiye sahiptir. Avrupa'nın en geniş ulusal ekonomisi Almanya olup, nominal GSYİH sıralamasında dünyada 3.ncü sırada, satın alma gücü paritesi'ne (SAGP) göre beşinci sıradadır. Avrupa'nın ikincisi Birleşik Krallık olup, nominal GSYİH'de dünya üçüncüsü ve SAGP'de altıncıdır. Avrupa Birliği dünyanın en geniş (IMF ve Dünya Bankası'na göre 2005) veya ikinci en geniş ekonomisidir(CIA world Factbook-2006)

Ülkeler

Avrupa
Avrupa'nın Birleşmiş Milletler tarafından oluşturulmuş bölgeleri: ██ Kuzey Avrupa ██ Batı Avrupa ██ Doğu Avrupa ██ Güney Avrupa

Ülke ve Bayrağı Yüzölçümü
(km²)
Nüfus
(2002)
Nüfus Yoğunluğu
(km²)
Başkent
Doğu Avrupa:
Azerbaycan Azerbaycan[1] 86.600 8.870.000 105,7 Bakü
Beyaz Rusya Beyaz Rusya 207.600 10.335.382 49,8 Minsk
Bulgaristan Bulgaristan 110.910 7.621.337 68,7 Sofya
Ermenistan Ermenistan[2] 29.800 3.002.594 112 Erivan
Gürcistan Gürcistan[3] 69.700 4.498.000 49,7 Tiflis
Kazakistan Kazakistan[4] 2.717.300 15.815.144 5 Astana
Moldova Moldova[5] 33.843 4.434.547 131 Kişinev
Romanya Romanya 238.391 21.698.181 91 Bükreş
Rusya Rusya[6] 3.960.000 106.037.143 26,8 Moskova
Ukrayna Ukrayna 603.700 48.396.470 80,2 Kiev
Orta Avrupa:
Çek Cumhuriyeti Çek Cumhuriyeti 78.866 10.256.760 130,1 Prag
Macaristan Macaristan 93.030 10.075.034 108,3 Budapeşte
Polonya Polonya 312.685 38.625.478 123,5 Varşova
Slovakya Slovakya 48.845 5.422.366 111 Bratislava
Slovenya Slovenya 20.273 1.932.917 95,3 Ljubljana
Kuzey Avrupa:
Birleşik Krallık Birleşik Krallık 244.820 60.201.000 244,2 Londra
Danimarka Danimarka 43,094 5.368.854 124,6 Kopenhag
Estonya Estonya 45.226 1.415.681 31,3 Tallinn
Finlandiya Finlandiya 336.593 5.157.537 15,3 Helsinki
İzlanda İzlanda 103.000 307.261 2,7 Reykjavík
İrlanda İrlanda 70.280 4.234.925 60,3 Dublin
Letonya Letonya 64.589 2.366.515 36,6 Riga
Litvanya Litvanya 65.200 3.601.138 55,2 Vilnius
Norveç Norveç 270.000 4.527.984 11,8 Oslo
İsveç İsveç 449.964 9.090.113 19,7 Stokholm
Güney Avrupa:
Arnavutluk Arnavutluk 28.748 3.544.841 123,3 Tiran
Andorra Andorra 468 68.403 146,2 Andorra la Vella
Flag of Bosnia and Herzegovina.svg Bosna-Hersek 51.129 3.964.388 77,5 Sarayova
Hırvatistan Hırvatistan 56.542 4.390.751 77,7 Zagreb
Türkiye Türkiye[7] 814.578 72.561.312 94,6 Ankara
Yunanistan Yunanistan 131.940 10.645.343 80,7 Atina
İtalya İtalya 301.230 58.751.711 191,6 Roma
Makedonya Cumhuriyeti Makedonya 25.333 2.054.800 81,1 Üsküp
Malta Malta 316 397.499 1.257,9 Valletta
Karadağ Karadağ[8] 13.812 616.258 44,6 Podgorica
Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs Cumhuriyeti[9] 9.251 788.457 85 Lefkoşa
Kosova Kosova[10] 10.887 2.200.000 220 Priştine
Portekiz Portekiz[11] 91.568 10.084.245 110,1 Lizbon
San Marino San Marino 61 27.730 454,6 San Marino
Sırbistan Sırbistan[12] 77.474 9.663.742 109,4 Belgrad
İspanya İspanya[13] 498.506 40.077.100 80,4 Madrid
Batı Avrupa:
Avusturya Avusturya 83.858 8.169.929 97,4 Viyana
Belçika Belçika 30.510 10.274.595 336,8 Brüksel
Fransa Fransa[14] 547,.030 59.765.983 109,3 Paris
Almanya Almanya 357.021 83.251.851 233,2 Berlin
Lihtenştayn Lihtenştayn 160 32.842 205,3 Vaduz
Lüksemburg Lüksemburg 2.586 448.569 173,5 Lüksemburg
Monako Monako 1,95 31.987 16.403,6 Monako
Hollanda Hollanda[15] 41.526 16.318.199 393 Amsterdam
İsviçre İsviçre 41.290 7.301.994 176,8 Bern
Toplam 10.396.619 [16] 694.270.001[17] 66,8

Notlar

  1. ^ Azerbaycan bir Doğu Avrupa ve Batı Asya ülkesi olduğu için, nüfus ve yüzölçümü bilgileri sadece Avrupa'daki kısmına göre verilmiştir.
  2. ^ Ermenistan aslında tamamen Asya kıtasındadır. Fakat tarihi ve politik nedenlerden dolayı Avrupada kabul edilir.
  3. ^ Gürcistan bir Doğu Avrupa ve Batı Asya ülkesi olduğu için, nüfus ve yüzölçümü bilgileri sadece Avrupa'daki kısmına göre verilmiştir. Ayrıca ayrılıkçı bölgeler Abhazya ve Güney Osetya dahil.
  4. ^ Kazakistan bir Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkesi olduğu için, nüfus ve yüzölçümü bilgileri sadece Avrupa'daki kısmına göre verilmiştir.
  5. ^ Ayrılıkçı bölge Transdinyester dahil.
  6. ^ Russia bir Doğu Avrupa ve Kuzey Asya ülkesi olduğu için, nüfus ve yüzölçümü bilgileri sadece Avrupa'daki kısmına göre verilmiştir.
  7. ^ Türkiye bir Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya ülkesi olmasına rağmen nüfus ve yüzölçümü bilgileri bütün Türkiye'yi kapsar.
  8. ^ Sırbistan-Karadağ'dan 3 Haziran 2006'da bağımsızlığını elde etti.
  9. ^ Kıbrıs aslında tamamen Asya kıtasındadır. Fakat tarihi ve politik nedenlerden dolayı Avrupada kabul edilir. Ve bilgiler KKTC'yi de kapsar.
  10. ^ Sırbistan'dan 17 Şubat 2008'da bağımsızlığını elde etti.
  11. ^ Sadece Avrupa kıtasındaki kısmının bilgilerini içerir.
  12. ^ Bilgilere Kosova dahil.
  13. ^ Afrika kıtasındaki toprakları hariç.
  14. ^ Sadece Avrupa'daki kısmının bilgileri.
  15. ^ Sadece Avrupa kıtasındaki kısmının bilgileri verilmiştir.
  16. ^ Toplam yüzölçümü ülkelerin sadece Avrupa kıtasındaki topraklarını içerir.
  17. ^ Toplam nüfus ülkelerin sadece Avrupa kıtasındaki nüfusunu içerir.